Yapay Zekanın Popülaritesi: Saman Alevi mi, Güneş mi?

Yapay Zekanın Popülaritesi: Saman Alevi mi, Güneş mi?
Özet

Hiç yığınlar halinde samanları yanarken gördünüz mü? Hemen tutuşur ve kocaman bir yangına dönüşüverirler. Ancak bir o kadar da hızlıca biterler. Günümüzde kullandığımız birçok teknolojik araç da işte böyle hayatımıza girip çıkıyor. Örneğin yakın zamanda Metaverse örneğinde gördüğümüz gibi bazı teknolojiler hızla yükselip aynı hızla sönümlenebiliyor. Aslında üç boyutlu sanal dünyalar uzun süreden beri vardı ama bir pazarlama taktiği ile sanki almayan hayatta kalamayacakmış gibi bir hava esti. Peki sonrası?

Hiç yığınlar halinde samanları yanarken gördünüz mü? Hemen tutuşur ve kocaman bir yangına dönüşüverirler. Ancak bir o kadar da hızlıca biterler. Günümüzde kullandığımız birçok teknolojik araç da işte böyle hayatımıza girip çıkıyor. Örneğin yakın zamanda Metaverse örneğinde gördüğümüz gibi bazı teknolojiler hızla yükselip aynı hızla sönümlenebiliyor.

Aslında üç boyutlu sanal dünyalar uzun süreden beri vardı ama bir pazarlama taktiği ile sanki almayan hayatta kalamayacakmış gibi bir hava esti. Peki sonrası? Saman alevi. Tabi bu popülariteden yararlanan birçok kurum ve kişi oldu. Son kullanıcı olarak bizler ise Metaverse'ten aldığımız arsalarla bakışarak kaldık. Güncel teknolojileri takip etmek güzel ancak hiçbirimiz zamanımızın ya da paramız boşa gitsin istemeyiz. İşte bu nedenlerle sadece popülerliğe değil temellere de bakmamız gerekli.

Yapay zeka temel anlamında oldukça eskilere dayanıyor. 1950'de Alan Turing'in kendi adını verdiği Turing Testi alanın fark edilebilir olarak doğuşunu simgeliyor. Söz konusu noktada değerli bilim insanımız Ord. Prof. Cahit Arf'a da bir selam verelim. 1959 yılında verdiği konferansta 'Makine Düşünebilir Mi ve Nasıl Düşünebilir?' isimli çalışması ile ülkemizin yapay zekayı aslında uzaktan takip etmediğini gösteren bir vizyon sunmuştur.

Yani kavramın temelleri sağlam diyebiliriz. Saman alevi olmayacak mı peki? Bu konulara yıllarına vermiş uzmanlar tersine güneşe doğru evrilebileceğini söylüyor. Güneş bizim yaşam kaynaklarımızdan belki de en önemlisi. Yapay zeka gerçekten de bu kadar olmazsa olmaz hale gelebilecek mi? Zamanla yanıt alacağımız bir soru.

Ancak şu bir gerçek ki yapay zeka günümüzde çok popüler. Anlayan anlamayan herkes bu alana giriyor. On yıllarını kavrama vermiş uzmanlar ise hep olduğu gibi çalışmalarına devam ediyor. Gartner'in Hype Döngüsü'nde ifade ettiği gibi bir teknoloji popüler olduğunda herkes onunla ilgilenir. Zirve noktası sonrasında ise bilgisiz ve temelleri zayıf olan kesimler genelde elenir. Altyapısı kuvvetli olanlar çöküş noktasında devreye girerek asıl verimli işlere imza atarlar.

Günümüzde yapay zeka çok revaçta. Herkes kavramı kullanıyor. Örneğin, geçen gün 1. sınıfa giden oğlumun bir kitabında yazan ifade dikkatimi çekti 'Yapay zeka destekli' yazılmış büyük bir şekilde. Merak ettim haliyle. Meğerse sadece bazı görseller yapay zekaya yaptırılmış. Ben de bu sayfadaki resmi yapay zekaya yaptırdım. Yapay zeka destekli kavramının kullanımı doğru ama akla başka şeyler gelebiliyor. Pazarlama açısından oldukça başarılı.

Ama bizim gibi veliler bunu yazan bir kitaba bakıyoruz ve diyoruz ki aaa ne güzel. Tıpkı bu kitaplar gibi birçok köklü platform da kavramı kullanıyor. Kötü mü yapıyorlar? Hayır. En azından eğitimle ilgili platformlara bakmış oluyoruz çocuklarımızla. Ancak iş yanıltma aşamasına gelirse lütfen dikkat edin. Yurt içinde ve dışında birçok platform yapay zekayı sadece ve sadece sözde kullanıyor. Zaten var olan uygulamalarına birkaç şey ekleyerek yapay zeka temelli olduğunu iddia edenler bile var.

Bu noktada EğitimAI platformumuz giriyor. Farklarımızda belirttiğimiz gibi sözde değil özde yapay zeka kullanan platformumuz birçok işlevi yapay zeka sayesinde gerçekleştiriyor. Altyapısı tamamen makine öğrenmesine dayalı olan temeller esnek ve hızlıca değişimi olanaklı kılıyor. Ülkemiz şartlarında sürekli değişen eğitim sistemi ile bunun gerekliliği sanırım yadsınamaz.

Bunlara ek olarak öğrenci ve veli olarak en çok ihtiyaç duyduğumuz kişiselleştirilmiş dönütleri ve içerikleri de sunuyor. Unutmayalım ünlü psikolog Gordon Allport'un belirttiği gibi her insan biriciktir. Başka eşi yoktur. Ancak eğitim sisteminde genel olarak ortak yapılar sunulur. Olması gereken ise tamamen bireyselleştirilmiş öğelerdir. İşte burada saman alevi gibi geçici olmayan güneşiniz olamasak da olmaya talip olan EğitimAI Platformumuz devreye giriyor.

İlk yazımda, EğitimAI platformunu neden etkin bir eğitim aracı olarak kullanmanız gerektiğine dair genel bir çerçeve sunmaya çalıştım.

Yapay zekada sadece popülariteye değil kalıcı kaliteyi arayan öğrencilerimizi ve velilerimizi EğitimAI platformumuza bekliyoruz.

Doç. Dr. Ulaş İlic

Eğitim AI Teknoloji Direktörü